“Amerikalılar İran’ın müzakereleri zaman kazanmak için kullandığına inanıyor. İran ayrıca ABD’nin Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nda kalmak için gerekli garantileri sunmadığına inanıyor. Mehdi Motaharnia ISNA’ya verdiği demeçte, mevcut koşullar altında İran ve ABD’nin nükleer meselede sabit bir direnişe ulaştığına ve mevcut eğilim devam ederse, müzakerelerin çökmesini veya bir atılım bekleyemeyeceğine inanıyorum” dedi.
Motaharnia, İran’ın nükleer anlaşma konusunda ABD ile doğrudan görüşmeyi reddetmesinin, “anlaşmanın maliyetini artıran” “komisyoncuları” harekete geçirdiğini de sözlerine ekledi.
Görüşmelerin, Tahran’ın tartışmaların yalnızca JCPOA ve nükleer meseleye odaklandığına vurgu yapmasına rağmen, ABD’nin İran’ın bir şekilde dahil olduğu tüm davalara çözüm bulma çağrısı tarafından da engellendiğini kaydetti.
Diğer bir engel, İran’ın insan hakları ve terörizmle ilgili olduğu iddia edilen meselelerle ilgili olanlar dahil tüm yaptırımları kaldırma çağrısı olduğunu söyledi.
“Ne İran ne de ABD geri adım atmaya hazır değil ve buna bağlı kalmaları öyle koşullar yarattı ki artık pozisyonlarında duramazlar” dedi.
Motaharnia, Avrupa’nın nükleer anlaşmanın sonuçsuz kalmasını istememek için iç ve bölgesel nedenleri olduğunu da söyledi.
Ancak Avrupalıların da ABD’ye bağımlı olduğunu ve bunun da nihayetinde ABD sahasında oynayacakları anlamına geldiğini de sözlerine ekledi.
Rusya ve Çin, İran’ı her zaman batıya, özellikle de ABD’ye karşı puan kazanmak için bir koz olarak kullandılar ve bu nedenle nükleer sorunun çözümüne direniyorlar.
“Geçen kış Viyana’da müzakerelerin sonuçlanmasına sadece bir adım kaldı, ancak Rusya JCPOA’yı açıkça kendi çıkarları için kullandı ve anlaşmanın yeniden canlanmasını erteledi. Bu nedenle, anlaşmaya karşı mevcut direniş seviyesiyle, irtibatlı veya irtibatsız görüşmelerin hiçbir yere varmayacağına inanıyorum” dedi.
Kaynak : https://ifpnews.com/analyst-brokers-raised-cisys-agreement-jcpoa/